Kariyer Yolculuğumuz!

Aralık-2013

İş yaşamı bizlere farkındalık ve değer katan bir yolculuktur. Bu yolculuğa çıkarken hayatımızdaki en uzun, tutku dolu, sevinçli, aynı zamanda en yorucu bir yol olacağının farkında mıydık? Fırsatları olduğu kadar, yorucu ve öğütücü olan iş yaşamı konusunda deneyimlerimizi paylaşarak, hem bizim sektörümüzde, hem diğer sektörlerde çalışan kariyer sahibi birçok kadını örnek alıp, yaşanan fırsat-risk sürecinden en az hasarla, maksimum değer ve farkındalıkla çıkmak hedefimiz olmalı.

Kariyer yolculuğumuza ilk adımlarımızı atarken, bazı seçimler isteğimiz dışında gelişebilir, planlarımız bozulabilir. Tüm bu olumsuzluklara rağmen üzülmek yersizdir. Bu uzun kariyer yolculuğumuzda bilin ki doğru kariyer planlamamızı hayata geçireceğimiz sayısız fırsat bizleri bekliyor olacak. Yaşamımızda rastlantılar, gereklilikler hep devam edecek. Önemli olan, sabırlı ve fırsatlara hazır olmaktır. Aslolan tercihler bizlere sunulduğun da doğru seçimleri yapabilmektir.

Unutmayalım ki iş yaşamında, ilk etapta nasıl ve nerede başladığımız değil, nasıl yürüdüğümüz önemlidir. Başarılı kariyerlerin büyük bir kısmı planlı kariyerler değildir. İnsanlar fırsatlara hazır oldukları sürece kariyerleri gelişir.

Kariyer Hedefleri
Kariyer hedeflerimiz nelerdir? Hedeflerimizi belirleyip, farklılaştırmayı başarabildik mi? Kariyerimizin ilk günü itibariyle tüm bu sorulara mutlaka bir cevabımız olmalı! Bu kariyer hedeflerimiz kişiliğimizi, iddiamızı ve vizyonumuzu ortaya koyar. Bu aşamada, her zaman aklımızda olması gereken, kariyer ve paranın amaç değil araç olduğudur. Kariyer yolculuğu ekibi olarak bizler bu konuları tekrar hatırlatmak ve farkındalıkları arttırmak istiyoruz. Hedeflerimiz, ışığıyla yolumuzu aydınlatarak bizi motive eden, farklılaştıran, geriye dönerek katettiğimiz yolu ölçebilmemizi sağlayan, süreçlerin içersinde kaybolmaktan ziyade bizi sonuca odaklayan temel prensiplerdir.

Hedefler kişisel, mesleki, duygusal, sosyal ve maddi ara hedeflerin sentezinden oluşur. Bilgimiz, becerimiz, kişiliğimiz, ilgi alanlarımız, piyasanın beklentileri, yerel ve global trendleri iyi takip ediyor olmamız hedeflerimizi belirlerken bizlere ışık tutacak önemli taşlardandır. Hedeflerimizin gerçekçi, ulaşılabilir, heyecan verici, ölçülebilir olmasına özellikle dikkat edilmelidir. Hedefler zamanla değişebilir, büyüyebilir, farklılaşabilir. Önemli olan hedeflerin mutlaka var olmasıdır. Hedefsiz yol almamız mümkün değildir! Herhangi bir işe rastlantısal veya zorunluluk nedeniyle başlamış olabiliriz. Önemli olan söz konusu işin hedeflerimize ne kadar hizmet ettiğini ölçümlemeyi başarabilmektir.

Kariyer hedefimizi belirlerken ise araştırma yapıp, doğru soruları sormalı, danışmaktan çekinilmemeli, her şeyi gözlemlemeli ama ne olursa olsun hedefimiz hakkında nihai kararı kendimiz vermeliyiz! İş yaşamında, ne istediğimizi iyi bilmeliyiz! Nasıl isteyeceğimizi, ne kadar istediğimizi de…

Düşünsel olarak hedef seçme, kalben inanma, eyleme dökme…
Hedefi belirlemek en temel taşlardan biridir ama sadece hedefi belirlememiz sonuç vermeyebilir. Hedefe inanmamız, kendimizi hedefe adamanız gerekir! Head-Heart-Hand (*) üçlüsünde düşünsel olarak hedef seçip, kalben inanıp, eyleme dökerek hayata taşımak için çaba sarf etmeliyiz. Bu aşamada farkında olmamız gereken sadece hedefe ulaşmayı diliyor olmamızın yetmeyeceği… Ona inanmamızın da gerektiği! Sadece inanmamızın da yeterli olmayacağı… Hedefimizi hayata geçirmek için çaba göstermek, mücadele etmek, sorumluluk üstlenmek durumunda olacağımızdır! Hedeflerimize sahip çıkmazsak, bunun için strateji belirleyip çaba sarf etmezsek, kendimizi başkalarının hedefleri içersinde aracı roller oynar durumda bulmaz mıyız?

Hedefsiz kalırsak sıradanlaşırız. Hedef belirleyerek farklılaşmalıyız! Aslolanın değerlerimizi yitirmeden, içimizdeki çocuğu öldürmeden, hedeflerimize ulaşmaya çalışmak olduğunu unutmamalıyız!

Kariyer her daim ileriye doğru adım atmak mıdır? Kariyer her daim ileriye doğru adım atmak dersek büyük bir yanılgıya düşeriz. Bazen yatay atılan bir adımda kariyer kurtarabilir. İnsanın çalışma hayatı boyunca yaptığı iş ya da pozisyonların bütününe kariyer dersek; başarılı bir kariyer sadece terfi etmekle değil, ustalaşmakla olur. Ustalaşmanın yolu da işlerimizi genişletmek değil, yetkinliklerimizi arttıran işlere odaklanarak iş zenginleştirmesi yapmakla mümkün olabilir. İş zenginleştirme, biz beyaz yakalıların görevinde dikeyleşmesi, bir işi A’dan Z’ye yürütmesi ve sonuçlandırmasıdır. Bu süreç aşamalarında yetkinliklerimiz gelişmez mi? Etki alanımız genişleyip, sorumluluklarımız yükselmez mi?

Beyaz yakalı olarak iş hayatımıza ilk başladığımızda, piramitin en altındaki geniş alanda, kalabalık gruplar halinde çalışmaya başladık. Piramitin yukarı doğru daralan yapısında yükselmemiz için kariyerimizin ilerleyen aşamalarında eksilmeden yükselmemiz gerektiğinin hep farkındaydık. Peki bunu ne kadar başarabildik?

Ne kadar yetenekli olursak olalım, yükselirken eksilmemek için kendimizi sürekli geliştirmemiz ve üzerimize atılan ağlara karşı mücadele edip, değer sahibi bir ruhu benimsemeniz gerekebilir. Bazen sorunlarla karşılaştığımızda, yukarı çıkmak değil yana doğru atılacak bir adım kariyerimizin kurtarabilir değil mi?

Beyaz yakalılar olarak bizler uzun yıllar bu kurumlarda çalışmayı düşünüyorsak aslolanın çalıştığımız kurumlarda kaldığımız süre boyunca, birlikte olduğumuz insanlarla mutlu olmaya çalışmak, yapılan işten keyif almak ve bunu paylaşmak olduğuna inanmalıyız. Bir gün girişimci olsak da, bu kuralı çalışanlarımıza uygulamamızın başarı ve kalıcı olmak açısından kritik önem taşıdığını unutmamalıyız.

Beyaz yakalılar olarak kendimize sormamız gereken en önemli soru nedir derseniz? Acaba asıl yapmak istediğimiz işin bu olduğuna yürekten inanıyor muyuz? Sistem içersinde yoğun bir şekilde yaşayıp giderken her gün biraz daha azalan farkındalıklarımız, çoğalan mutsuzluklarımızla beslenen bir grubun üyesi mi oluyoruz? Sorun var ve bir önerimiz yoksa bizde sorunun bir parçası olmuyor muyuz?

Mutlulukla verimlilik arasında bir ilişki varsa, mutsuzlukla verimsizlik arasında da bir ilişki vardır. Mutsuz beyaz yakalıların sorunlarının çözümü ve kurumları geleceğe taşıyacak fikirlerin, kararların çıkacağı yetenek havuzlarının korunması geliştirilmesi çok önemlidir.

Ve yazımın sonunu kendimize soracağımız şu iki önemli soru ile bağlamak istiyorum; Yapmamız gerektiğini düşündüğümüz halde yapmadıklarımız neler? Yapmamamız gerektiğini düşündüğümüz halde yaptıklarımız neler? Her iki soruda da uzun bir listemiz çıkıyorsa biz beyaz yakalılar için geç kalınmış bir sorgulama söz konusu değil midir?

Bu bağlamda herkese iş yaşamında huzurlu ve başarılı yolculuklar diliyorum.

(*) Head - Düşünsel olarak hedef seçme , Heart - Kalben inanma, Hand - Eyleme dökmek ,

Yorumlar