Minik Ressam Duru!

Minicik-Eller

Işıldayan gözleri, çocuksu, mahcup, sevgi dolu, cıvıl cıvıl halleriyle bana inanılmaz enerji veren genç yetenekleri yazdım... Anaokulundaki mini minnacık hallerini bildiğim, şuan on altı yaşında olan duyarlı, yardım sever dünyalar güzeli genç kızları yazdım... Ama hiç bu kadar miniğini, cimcimesini yazmamıştım! Rengarenk, cıvıl cıvıl ve inanılmaz yetenekli! Yazmak için daha ne isteyebilirim ki dünyanın tüm renkleri, güzellikleri bir arada ve şıkır şıkır...

Renklerin, ışığın ahenkle dansına şahit olmak her zaman keyfime keyif katmıştır! Ama bu sefer ahengi sağlayan minicik elleri, parmakları düşününce keyfim katbekat artıyor. Çocuklarımız tarafından yapılan her resim geniş bir hayal gücünün ürünü! Minik eller öngörebildiğinden daha derin düşünceleri, doğal yetenekleri sayesinde tuvale aktarabiliyorlar! Yenilikçi bakış açılarının ve yaratıcılığın birleştiği birbirinden güzel resimler! Yaptıkları ve ürettikleriyle geleceğimiz olan çocuklar, gençler derin düşünüyor, düşündürüyor... Böylesi aydın gençliği gördükçe içime umut tohumları ekiliyor, heyecanlanıyorum!

Minik ressamlarımızdan olan Sevgili Duru geçen yıl anaokulunda ilk resim ödülünü alınca mutlu olur ve tüm yeteneğini gözler önüne sermeye başlar... Yaptığı resimleri özenle saklar, dosyalar ve kitapçık haline getirir. Büyüyünce ressam olmak istediğini söyleyen Duru’nun henüz bireysel bir sergisi olmasa da ilk hedefinin bu olduğunu öğreniyorum! Sergide son üç yıldır yaptığı çalışmaların yanı sıra bizlere yeni sürprizleri de olabilir! Düşünebiliyor musunuz resim sergisine hazırlanan minik bir yürek!

Karakalem, pastel, sulu boya, guaj, yağlı boya ve ebru denemeleri yapan Duru’cum teknolojiden uzak bir çocukluk geçirmiş. Sabahları gözünü açar açmaz kalemlerini alır, masasına oturur ve çizmeye başlarmış. Genellikle çocuklar iki ya da üç dakika çizim yapar, daha sonra kaçarlar ama Duru gün içerisinde uzun süreler masasından kalkmazmış. İki buçuk - üç yaşına kadar televizyon izlememiş, ipad ve cep telefonlarından uzak kalmış. Dört yaş sonrası kardeşiyle birlikte televizyon ve ipad ile tanışmış olsa da ilk üç yıl izlemediği, oyun oynamadığı için bir bağımlılığı oluşmamış. Böyle olunca kağıt kalemle, fırçayla erken tanışıp haşır neşir olan Duru anaokulunda bir resim tutkunu olarak karşımıza çıkmış!

Duru resim yaparken, hamur oynarken ve el becerisi gerektiren diğer oyunlarda yaratıcı, meraklı olduğunu kanıtlarcasına anne babasının dikkatini çekmeyi başarmış bir çocuk! Minik Duru ve Doğa’nın annesi Sevgili Ahu uzun yıllardır birlikte çalıştığım iş arkadaşım, son beş yıl Anadolu ve Avrupa yakasında yer alan ayrı binalarda çalışmış olsak da Ahu’nun fotoğraf tutkusunu sosyal medyadan heyecanla takip ediyordum. Hepsi birbirinde güzel fotoğraf karelerine bakarken birkaç pozunu gördüğüm an ‘Vivian Maier bakış açısına sahipsin, hele birkaç fotoğrafın var ki direk Vivian’ın fotoğrafları gözümün önünden geçti’ dedim. Ve yarım saat içerisinde Ahu ile yaptığımız heyecan dolu sohbetimize bayıldım. Bir anda kendimi büyüleyici bir yolculuk içerisinde buldum!

Ahu’nun dünyalar güzeli kızlarını fotoğraflarından çok sever, bayılır, hatta Duru’nun hastasıyım derken sohbetimiz sırasında Duru’nun resim çalışmalarının tümünü görünce büyülendim! Dünyalar güzeli minik ressamımızın bu yeteneği karşısında inanılmaz enerji dolarak, üzerinde çalıştığım yazıma ara verip hemen ‘Minicik eller ile dünyanın tüm renklerini kullanabilmek!’ dedim ve yazdım, yazdım, yazdım...

Küçük ressamlarımız aldıkları dereceler ile ilk sanat deneyimlerinin heyecanını, neşesini yaşarken bizleri de böylesi mutluluk selinin ortasında bırakıyorlar. Gerçekten benim için büyüleyici bir yolculuk! Seviyorum bana güzel enerji katan arkadaşlarımı, hele hele çocuklarını!

Sevgili Ahu ve eşi, yaratıcı, meraklı bir çocuk olan Duru’nun kağıt, kalem ve fırçayı çok sevdiğini fark edince resmi sevmesi için iki yaşından itibaren çok uğraşmış, ilgilenmişler. Doğru kişiye doğru eğitim olunca, parlayan bir yıldız olmuş Duru’cum!
Çocuklarımızın bilgi ve akademik kariyerin yanında kendilerini ifade edecekleri spor, resim ve müzik gibi alanlarla ilgilenmelerini çok önemsiyorum! Resim özelinden gidecek olursam onların dünyadaki sanat akımları ve ünlü ressamların hayatlarını araştırarak, estetik ve yaratıcılıklarının gelişmesi, sanatı sevmeleri bizler için nasıl önemsiz olabilir ki! Çocukların daha anaokul çağlarında çeşitli ressamların resimlerini inceleyebilmesi, ne düşündükleri, ortaya ne çıkarmak istedikleriyle ilgili sohbet edebilmelerinin insanı etkilememesi mümkün mü! Hele hele daha birinci sınıfta kendi özel sergisi için çalışmaya başlayan çocuklar! Benim için kelimelerin kifayetsiz kaldığı bir durum!

Çocuklarımız tek bir renk değil rengarenkler! Büyürken de bu renkliliklerini kaybetmemeleri, içindeki çocuğu her daim yaşatabilmeleri, tüm renklerine açılabilmeleri çok önemli! Çocuklarının yeteneklerini keşfedip, gerekiyor ise üstüne biraz daha düşüp, doğru eğitimi aldıran aileleri gördükçe keyif duyuyorum... Tanıtmış ailesi de benim için bu eşsiz ailelerden biri!

Geleceğimizin aynası olarak gördüğüm çocuklarımızı, gençlerimizi çok önemsiyor, fikirlerini ve yaratıcılıklarını desteklemeyi, geleceğe karşı bir sorumluluğum olarak görüyorum! Onların gözlerindeki tebessüm ise benim en büyük ödülüm!
Minik Duru ile ilgili bu yazıma hazırlanırken sosyal medyada ilk paylaşımı yaptığımda Duru’cum annesine okutmuş ve inanılmaz neşeyle keyifle dinlemiş! Sonra tekrar tekrar ‘Anne okusana Yasemin Abla ne yazmış benim için’ deyip okutmuş. Okulda, kursta arkadaşlarına anlatmış. Hele hele aldığım son bir haber var ki bambaşka bir şey! Duru bu motivasyonla resimli öykü kitabı çıkarmaya karar vermiş!!! Yazmayı çok seven ve el yazısı da oldukça iyi olan Duru şimdilik resimlerin altına yazabildiği kadar minik minik yazılar yazıyor... O daha birinci sınıf öğrencisi ama Yasemin Abla’sından önce çıkaracak öykü kitabını:)

Minicik çocuğun farkındalığı o kadar yüksek ki başarılarının takdir edilmesinin yanında hakkında yazılar yazılması gururunu, ruhunu okşuyor, motivasyonunu arttırıyor. Duru her anlamda farkındalığını ortaya koyabilen çocuklarımızdan! Sevgili Barış Manço’nun dediği gibi adam olacak çocuk! Bende ‘Çocuklar gülümsediğinde dünya yaşamaya değer!’ demeye devam ediyorum!

Duru aynı zamanda minik bir abla ve güzeller güzeli bir kız kardeşi var. Sevgili Doğa’da el işlerinde inanılmaz becerikli! Resim yapıyor, kolye, bilezik yapıyor... Küçücük yeteneklerin yaptıkları birbirinden güzel resimler, takılar ve bu yeteneklerin ortaya çıkmasında güzel annenin inanılmaz rolü!
Kardeşini çok seven Duru aynı zamanda ona ablalık yapıyor... Birlikte resim yaparlarken bildiği teknikleri Doğa ile paylaşıyor! Doğa’nın ablası gibi resme özel bir ilgisi olmasa da ablasının yaptığı resimleri takip etmeye çalışıp, onun yaptıklarını yapmaya gayret ediyor. Doğa’nın asıl ilgi alanı ise bale! Abla kardeş baleye devam etse de bale Doğa’nın favorisi! Bu yıl okul öncesine başlayacağı için anne ve babası tarafından ilgi alanları tekrar gözden geçirilecek olan Doğa sıcak kanlı, çevresiyle iletişimi oldukça kuvvetli, bulunduğu her ortama enerji katan tam bir sevgi kelebeği :)

Yeni neslin paylaşmayı bilerek, sevgi dolu yetişmesi ve ellerindeki imkanları böylesi güzel çalışmalar ile değerlendirebilmesi beni inanılmaz mutlu ediyor. O çocuksu, mahcup hallerinizi hiç kaybetmeyin, yüreğinizdeki bu güzel sevgi artarak çoğalsın canlarım!

Çocuklarımıza inanıyoruz, geleceğimizden ümitliyiz!

Yazardan Not: Minik Duru ile ilgili yazı dizisine giriyorum sanırım:)
Devamında sergimiz, fotoğraf çekimlerimiz olacak...
Şu bir gerçek ki bu yazı dizisinde çok heyecanlı, keyifli ve enerji dolu olacağım...

Yorumlar