İstanbul`un İncisi

Pera Palace-Taksim

Doğu ile Batı’nın yegane buluşma noktası olacak! Gün gelecek bir İmparatorluğun çöküşüne, bir Cumhuriyetin doğuşuna, bir Dünya Savaşına tanıklık edecekti! Gün gelecek odalarında gizemli romanlar yazılacak! Gün gelecek, koridorlarında notalar yankılanacaktı! Aşkında, hüznünde, mutluluğunda resimleri duvarlarına asılacaktı! Bir ülkenin Batı ile tanışıp, yakınlaşmasında çok önemli bir rol üstlenecek, Batı’nın Doğu’yu keşfetmesinde en önemli adreslerden biri olacaktı! Onu görmek için Avrupa’dan İstanbul’a seferler düzenlenecekti!

Sırf onun büyülü atmosferini solumak için binlerce km yol kat edilecekti! Onun hikayesi 3 ayrı İmparatorluğun başkenti olmuş, İstanbul’un hikayesi idi! Onun hikayesi 100 yılı aşkın bir süre tanıklık ettiği Pera’nın ve Beyoğlu’nun da geçmişi idi! Onun hikayesi bir kentin iniş ve çıkışlarla dolu yakın tarihinin özeti gibiydi!

Zaman geri dönüşü olmayan bir yolculuk olsa da Pera Palace Hotel geride bıraktığı bir asrı aşan yolculuğundan sonra 1 Eylül 2010`da yeniden açılışıyla birlikte hala tüm ihtişamı ve endamıyla dimdik ayakta, hala Haliç’in dünyaca ünlü gün batımını izliyor! Ve hala Doğu’yla Batı’nın buluştuğu yerde, yedi tepeli şehrin incisi olarak parlıyor!

Ulu Önder Atatürk’ün İstanbul Şişli’deki evine taşınmadan önce birçok kez kaldığı Pera Palace’daki odasının, günümüzde de Atatürk Müze Odası olarak kullanıldığını… Atatürk’ün kişisel malzemelerinin, yatağının, çalışma masasının bu odada sergilendiğini… 10 Kasım ve 29 Ekim tarihlerinde tüm gün, diğer günler ise 10.00 - 1.00 ve 15.00-16.00 saatleri arasında ziyarete açık olduğunu biliyor muydunuz?

İstanbul’un İncisi Pera Palace Hotel 1892! O hiç yazılmayan bir masalın ilham perisi! Masal tüm zarafetiyle devam ediyor…

Yazardan Not1: Pera Palace Hotel Belgeselinden alıntılar içermektedir. İlerleyen günlerde Pera Sokakları ve Pera Palace ile ilgili yazılarım devam ediyor olacak!
Yazardan Not2: Fotoğrafların bir kısmı Pera Palace Hotel’e aittir.