Eski(meyen) Dost Emre

Cennet-

Sevgili arkadaşımız Emre’yi unutmak mümkün değil!
Gülen yüzü, dostluğu, muhabbeti her aklıma geldiğinde yüreğim acır!
Çok erken ve çok büyük bir kayıptır Sevgili Emre!
Bankacılıkta başarıyla götüreceği daha birçok projesi vardı. Yazdığı birçok programı ardından yetim kaldı!

Oyakbank - Sümerbank birleşmesinde tüm ekiple günlerce sabahlara kadar çalışır, bana mısın demezdik… Şen şakrak espriler içerisinde gece gündüz demeden işlerimizi başarıyla tamamlardık. Emre ve diğer erkek arkadaşlardan birkaçı sabaha karşı sahada ATM testlerini yapıp, Gültepe’de fırına uğrar, sıcacık ekmek ve kahvaltılık bir şeylerle dönerlerdi. Hep birlikte sabahın 5’inde kahvaltımızı yapardık. Katta ki mutfakta Bige’ciğimizin tiramisu yapmışlığı bile vardı. Bir yandan kodlar havalarda uçuşurken, diğer yandan tiramisu, çay, kahve servisleri yapılırdı. Birbiri ardına devam eden projeler gerek başarıları gerekse bıraktığı tatlarla, anılarıyla hep mutlu etmişti bizleri… Gerçekten çok eğlenceli, keyifli yıllardı. Ta ki bir sabah çayda Bülent’in ‘Yasemin Emre’ye çok üzüldün değil mi?’ sorusuna kadar!

Oysaki ben her sabah Emre’nin bir vukuatla gelmesine alışıktım! Bir sabah motosikletiyle köprü üzerinde kaza yapar, servisten gören arkadaşlar inip yardımına koşar… Ama Emre kan çanağı gözüyle ertesi gün işe gelmiş, bizlere başından geçenleri gülerek anlatmaya başlamıştı bile! Bir başka sabah İTÜ’nün havuzunda yüzüp, bankaya yürürken bahçede köpeklerin saldırısına uğramış ve gelip bunu bana gülerek anlatmaya başlamıştı! Buna benzer birçok anı biriktirdik Sevgili Emre’yle!

Bülent Çamaklı’nın o kötü sorusuna ‘’Ne olmuş ki Emre’ye’’ diyebildim sadece! ‘Emre’yi kaybettik’ dedi. İnanamadım… İnanmak istemedim! Ne acıdır ki sevgili arkadaşımız Emre’yi talihsiz bir kazada kaybetmiştik… Hayatında ciddi yaralanmalar hep olmuştu… Ama bu kaza yine de ansızın aldı bizden Emre’yi! En ağır kazarlar sonrası bile çok kısa sürelerde aramıza dönmüştü, yine dönecekti diye düşünmek istedim ama bu sefer olmadı olamadı!

Yurt dışında aldığı bilgisayar programcılığı eğitiminin ardından Türkiye’de yaşamayı seçmişti Emre! Bankacılık kariyerinin yanı sıra Türkiye Milli Motosiklet yarışçılarından biriydi ve bu alanda birçok başarıya imza atmıştı. 2006 yılında Bulgaristan’da düzenlenen Avrupa Motosiklet Pist Şampiyonası’nda kaza geçirmiş ve vücudundaki kırıklar nedeniyle iki yıldır yarışlara ara vermişti sadece! Ama o talihsiz gün! Yani 10 Haziran 2008 öğle saatleri! Antrenman amacıyla Bostancı’daki evinden bisikletle sahil yoluna inmek için yola çıkar Emre! Bisikletiyle İçmeler’de D-100 karayolunun emniyet şeridinde seyrettiği sırada arkasından hızla gelen bir araç çarpar ve maalesef Emre’yi aramızdan alır…

Güler yüzlü, sempatik, samimi, dost canlısı, hayat dolu Sevgili Emre... Mekanın Cennet Olsun… Dualarımız her zaman seninle!

Emre’nin Datça turuna ait resimlere, bir göz atarsanız hayat dolu Emre’yi daha iyi tanıyabilir, hatırlayabilirsiniz. Resimlerle ilgili çalışmaların tamamı Emre’ye aittir!

Emre ve Datça

Emre ve Datça

Emre ve Datça

Emre ve Datça

Emre ve Datça

Emre ve Datça

Emre ve Datça

Emre ve Datça

Emre ve Datça

Emre ve Datça

Emre ve Datça

Emre ve Datça

Emre ve Datça

Emre ve Datça

Emre ve Datça

Emre ve Datça

Emre ve Datça

Emre ve Datça

Emre ve Datça

Emre ve Datça

Emre ve Datça

Emre ve Datça

Emre ve Datça

Emre ve Datça

Yorumlar