İlk Apartman Semti!

Kadiköy-Yeldeğirmeni

İstanbul’un ilk apartman semti ve Kadiköy’ün en eski tarihi bölgesi!
Son zamanlarda adını sıkça duymaya başladığımız bir semt Yeldeğirmeni! Diğer adıyla Rasimpaşa Mahallesi! Gerek konumu, gerekse ekonomik olması nedeniyle sanatçıların atölyelerini bu mahalleye taşıması, Yeldeğirmeni’nin çehresini değiştirir. Mahallede 80 civarında atölye olduğu söyleniyor… Mahalleliyle sanatçılar gayet güzel diyaloglar kurabilmişler… Biz de mahalleyi gezip, fotoğraf çekerken sanatçılarla çok keyifli muhabbetler ettik. Mahalledeki değişikliği, canlanmayı, farklılığı görmemek imkansız! Sanatın olduğu yerde değişimin olması, iletişimin artması zaten kaçınılmaz! Bu tarihi mahalle, Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı (ÇEKÜL) ile Kadiköy Belediyesi tarafından Yeldeğirmeni/Rasimpaşa Mahallle Canlandırma Projesi olarak ele alınmış. Yeldeğirmeni’nin gerek tarihi kent dokusu, gerekse geçmişin izlerini taşıyan “mahalle” kimliği, canlandırma projesinde yer almasına önemli bir etken olmuş!

Yeldeğirmeni’nin geçmişten gelen güçlü yönlerinin yanı sıra ekonomik, sosyal ve fiziksel yönleriyle güçlendirilip korunması canlandırma sürecinin de alt yapısını oluşturmaktadır. Proje, Tarihi mahallenin altyapısının yenilenmesi, 200 kadar tescilli tarihi eserin korunması ve işlevlendirilmesi, kamusal alanlar yaratılması, cephe düzenlemelerinin yapılması gibi fiziki projelerin yanında mahalle örgütlenmesi, esnaf birliğinin kurulması, atölye çalışmaları gibi sosyal yönleri de içeriyor.
Bu projede hedef sosyal, ekonomik ve fiziki anlamda sürdürülebilir bir canlanma sağlamak. Bu kapsamda; ``Mahalle kimliğinin korunması’’, ``Entegre canlandırma stratejileri geliştirilmesi’’, ``Mahalli örgütlenmenin desteklenmesi’’ ve ``Mahallenin kent ile bütünleştirilmesi`` ana başlıklarında hedef ve eylemler yer almaktadır. Canlandırma Projesinde, Yeldeğirmeni’nde yaşayan, mahalleye gönül vermiş herkesin deneyim, görüş ve fikirleri büyük önem taşıyor. Gönüllü katılımcıların buluşması için ‘Mahalle Evi ve Gönüllü Merkezi’ açılmış. Burada düzenlenen toplantılar ile proje hakkında bilgilendirmeler yapılarak, yeni etkinlikler organize ediliyor.

Yıllar önce Halitağa Caddesi’nde staj yaparken, Yeldeğirmeni’nden Kadiköy Rıhtım Caddesi’ne inerdik. Bu nedenle Yeldeğirmeni ile ilk tanışmam değildi bu Pazar! Bir anlamda nostalji yaşadığım özel günlerden biri! Yeldeğirmeni sorunlarını kendi içinde çözebilen, kendi kendine yeten, yardımlaşmanın üst düzeyde olduğu bir semt… Bunu yıllar sonra farklı ve hoş bir şekilde görmekten çok mutlu oldum!

Yıllar sonra Canlandırma Projesinin getirdiği farklılıkları da görmek için yola çıktığımızda; 200 tescilli tarihi eseri kaçırmadan görüp, fotoğraf çekimi yapmayı planlamıştık. Bu amaçla önce TAK’ı (Tasarım Atölyesi Kadiköy) ziyaret etik. Amacımız TAK’dan alacağımız harita ile tarihi binaları ve kültürel alanları rahatlıkla bulabilmekti. Maalesef pazar günleri TAK kapalıymış. Ama bu durum beni umutsuzluğa düşürmedi. Bu projeye özel basılmış haritalardan esnafta mutlaka olabileceğini düşünüp ilk kitabevine girdim. Kitapevin de harita yoktu. Ama asıl önemlisi projeden haberleri yoktu! Birkaç gün sonra bir arkadaşımın eşi Kadiköy Belediyesi’ne uğrayarak harita almak istedi. Harita kalmadığı ve bir daha basılmayacağı bilgisini aldı. Yanlış anlaşılma olduğunu düşünmek istiyorum! Sürekliliğin beklendiği bu projede yerli ve yabancı turistlerin haritaları kolayca temin edebilmesi için atölyelere, tüm dükkanlara haritalar bırakılmalıdır! Harita bastırılması, esnafa dağıtılması ve gönüllüler dışında tüm mahallelinin, esnafın bu projeden haberdar edilmesi gerektiğini düşünüyorum!

Yeldeğirmeni’nde bulunan 200 tescilli tarihi eseri göremesek de… Birbirinden farklı hikayeleriyle irili ufaklı birçok tarihi eseri görebildik… Apartman semti olan bu mahallede öncelikle dikkatimizi çeken apartmanlar tabii! Çoğunlukla Yahudilerin gösterişli apartmanlarını görmek mümkün. Diğer Gayri Müslimlerin ve Müslümanların apartmanları yok denecek kadar az. Apartmanların çoğunun günümüze kadar ayakta kaldığı, ahşap evlerin ise neredeyse hepsinin yıkıldığı veya İstanbul’un ünlü yangınlarında yok olduğu, yerlerine betonarme apartmanların yapıldığını görüyoruz. Çekül ile yürütülen bir diğer proje Mural İstanbul! Kadıköy Belediyesi ve ÇEKÜL’ün ortak etkinliği olan Mural İstanbul 2012`den beri Sokak Sanatını Tarihi Yeldeğirmeni Mahallesi`nde var ediyor.Mural İstanbul Festivalin`de 2012`den beri 15 yabancı, 7 İstanbullu sanatçıyla 30`a yakın dış bina cephesi boyanmış. Türkiye ve Dünyadaki sokak sanatı çevrelerince yakından takip edilen ve ilgi gören bir festival!

Birçok apartmanın cephesinde yer alan dev Mural’ların fotoğraflarını keyifle ama bir o kadar da zorlanarak çektik. Zorlanmamızın nedeni bu dev Mural’ların görselliğini bozan çöp kutuları, reklam panoları… Temiz bir fotoğraf karesi yakalamak bazı Mural’larda gerçekten zor! Fotoğraflarını çektiğimiz bazı Mural’lar; Karakolhane Caddesi’nde yer alan Claudio Ethos eseri, Brezilya favelalarında büyüyen Claudio çalışacağı duvara bir dilek balonu çarpınca bu eseri yapmaya karar vermiş. İskele Sokak’taki apartmanda ise eserlerinde genellikle kırmızı tonlarını kullanan Arjantinli sanatçı Jaz`ın eseri Ali İsmail Korkmaz Parkı`nın bahçesinde.

Don Kişot Sosyal Merkezi ise gerek fotoğrafları, gerekse üretimi destekleyen hizmetleriyle beni büyülemişti. Mutlaka bu binayı görmeli, genç arkadaşlarla tanışmalıydım! Yeldeğirmeni’nde yıllardır metruk halde bulunan binayı canlandıran ve Don Kişot Sosyal Merkezi adıyla sanat, fikir, dayanışma evine çeviren gençler! İşte Don Kişot Sosyal Merkezi böylesi paylaşımcı ve üretici gençler tarafından kurulmuş. Mahallelinin de katkısı ile binayı yaşanabilir ve görsel açıdan keyifli bir hale getirmişler.

Her durumda, her koşulda zekalarıyla yola çıkan, mizahi yaklaşımlarıyla bugüne kadar yaşanan olumsuzluklara renk katan gençlerimiz! Birbirlerine, özgürlüğe, şiddetsizliğe, sevgiye, saygıya inanan gençlerimiz! Ufkunuza, bakışınıza, zekanıza, yüreklerinize ihtiyacımız var. Özgür beyinler iyi ki varsınız! Gülen yüzleriniz hiç solmasın! Baris ve huzur için fikirler üreten, bu gençlerin zekasına hayran kalmamak mümkün değil. Bu gençler sayesinde zeka, yürek, mizah, sağduyu her zaman kazanacak! İşte böylesi özel gençler tarafından, hayatın içinden sanatı eksik etmeyen bir oluşum Don Kişot Sosyal Merkez! Böylesi özel gençlerle tanışma ve kutlama zamanı deyip binanın içine girdik… Kapılar açık olmasına karşın kimse yoktu içeride… Kapıda ise yerli, yabancı birkaç mahalleli genç… İnsanın içini ısıtan, candan samimi… Ve kapısı ardına kadar açık bir sosyal merkez! İrili ufaklı ve birbirinden güzel hikayeleri olan bu tarihi binaların görün ve detaylarına hakim olun isterim… Yeldeğirmeni tek bir yazı ile ifade edilemez… Yazı dizisi olabilecek birçok güzelliği barındırıyor içinde! Böylesi güzel Projelerin destekçisi olalım… Paylaşalım…

Yazardan Not1: Yeldeğirmeni isminin nereden geldiğini hatırlayalım isterseniz. Osmanlı’nın İstanbul’a gelmesinden itibaren, süvari birliklerinin Haydarpaşa Çayırı’nı talim alanı olarak kullanmaya başlamasının ardından, Talimhane’de de piyade birlikleri talim yapmaya başlar. 15. ve 16. Yüzyıllarda bahçeli köşklerin var olduğu belirtilen Yel değirmeni Mahallesi’nde, 1774 -1789 yılları arasında, Padişah I. Abdülhamit tarafından 4 yel değirmeni yaptırılır. Bu yel değirmenleri, ordunun, sarayın ve halkın un ihtiyacını karşılamak için kullanılır. Yel değirmenleri günümüzde İbrahimağa, Rasimpaşa Camisi, Karakol ve Osmangazi ilkokulunun bulunduğu yerlerde faaliyet gösteriyordu. Semte adını veren 4 yel değirmeninden bugün hiçbirinin izine rastlanılmıyor.

Yazardan Not2: Tarihi binalardan ve özel mekanlardan bazıları;
Sanat Merkezleri:
Notre Dame Du Rosarie Kilisesi: 1895 yılında Fransız Assomption cemaati tarafından Saint Euphemıe Fransız Rahibe Ortaokulu’nun klisesi olarak inşa edilmiştir. 1980’lerde Kemal Atatürk Lisesi’nin spor salonu olarak kullanıldı. Kadiköy Belediyesi 2010 yılında satın alarak kendi öz kaynakları ile restore ettirdi ve sanat merkezine dönüştürdü… Şuan halka açık konserler veriliyor.
Husg Gallarery: İki katlı bir galeri. Giriş katında yerel sanaçcıların destelenmesi için sanatçıların sergileri yapılıyor.

Apartmanlar:
İtalyan apartmanı ( Valpreda) İstanbul’un ilk apartmanlarından ve Yeldeğirmeni’nin en önemli binalarından. 1909’da Haydarpaşa Garı’nın yapımında görevli Alman Mühendis ve İtalyan taş işçilerinin kalması için inşa edilmiş. Maalesef çok bakımsız!
Sünget Apartmanı da ( Ankara Han) Haydarpaşa Garı’nın yapımında Alman mühendis ve mimarlarının kaldığı lojman olarak 1900 başlarında yapıldı.
Kehribarcı Apartmanı ( Kehribardji);Mahallenin en yüksek binası. 1909 da Levi Kehribarcı tarafından yapılmış.
Ali Bey Apartmanı: Mahalledeki ilk Türk apartmanlarından biri
Celal Muhtar apartmanı ise Dr. Celal Muhtar Bey kendi ismini taşıyan ve kendisinin yaptırdığı bu apartmanda uzun seneler oturmuş. Kendisi Kızılay’ın(eski adıyla Hilal-i Ahmer Cemiyeti) ilk Genel Müdürü. Frengi hastalığı ile ilgili önemli başarılara imza atmış.
Okullar:
Osmangazi İlkokulu (Alman Okulu): 1900 başlarında Haydarpaşa Garı’nın yapımında çalışan mühendislerin çocukları için yapılmış.
Kemal Atatürk Anadolu Lisesi (Saint Euphemıe Fransız Rahibe Ortaokulu): 1895’te Assomption Tarikatı’na bağlı rahibeler tarafından kurulmuş.
Yeldeğirmeni çocuk ve gençlik Merkezi ( Saint Louis İlkokulu): 1864’te Abdülaziz’in izniyle Moda’da Saint Joseph Koleji kuruldu.İlkokul kısmı 1906 yılın’da Yeldeğirmeni’nde Saint Louis İlkokulu adıyla açıldı.
Haydarpaşa Yahudi Okulu: Osmanlı döneminde Evrensel Yahudi Birliği (AIU) tarafından kuruldu.
Gazi Mustafa Paşa İlkokulu: Mustafa Kemal’in isteğiyle 1925-1927 yılları arasında yapıldı.

İbadet Evleri: Yel değirmeni içinde Cami, Sinagog ve klise barındıran mahallelerden
Rasimpaşa Camii: 1877- 1881 yıllarında Bahriye Nazırlığı yapan Ahmet Rasim Paşa’nın karısı İkbal Hanım tarafından 1905’te yaptırıldı.
Ayios Yergios Rum Ortodoks Kilisesi: Bulunduğu yerde 1881’de Rum okulları vardı. Sonraları kilise olarak kullanılmaya başlandı. Yıllar içersinde yıkılıp yeniden yapılanmalar söz konusu oldu. En son 1958- 1961 yılları arasında klise inşa edildi.
Hemdat İsrael Sinagogu: 1899’da inşa edilen Sinagog İstanbul’daki en eski sinagoglarından.
Çeşme ve Hamam:
Aziziye Hamamı: Abdülaziz zamanında 1861-1876 yapıldı.
Ayrılık Çeşmesi: 1741’de Kızlarağası Gazanfer ağa tarafından yaptırıldı. İstanbul’dan giden kervanların son uğrak yeri olduğu için ayrılık Çeşmesi dendi.
Çuhadar Ahmet Ağa (Ladikli) ve Ahmet Haşim Evi:III.Selim çuhadarlarından Ahmet ağa tarafından 1793’te namazgahı ile birlikte yaptırıldı.

Yorumlar